19 Mart 2015 Perşembe

Sarnıç - Sait Faik Abasıyanık



"Önümüzde hayat... Her gün başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu." 

  Diğer bütün kitaplarında da yaptığı gibi Sarnıç' ta da yapmış Abasıyanık bütün yapacağını. Sarnıç, içindeki öykü sayısınca dünyayı barındırıyor. Her bir öyküde farklı bir bakış açısından bakıyoruz etrafa, farklı yerler geziyoruz ve farklı duygular hissediyoruz.

Sait Faik' in çoğunluğu Varlık' ta yayınlanmış öykülerinin derlendiği bir kitap Sarnıç. Bunun yanında yazarın yalnızca bu kitap için yazdığı öykülerde bulunuyor. Güzel kurgular Sait Faik' in kelimeleriyle birleşince geriye bir bardak kahve alıp keyfini çıkartmak kalıyor tabii!

"Kış, saadetlerimizi tamamlamak için geliyor. Bahar, aşkımızı tazelemek için. Yaz, damarlarımızdaki çalışma arzusuna biraz tembellik, güneş ve kudret doldurmak için."

"Tabiat çırılçıplak, hatta zelzelesi, fırtınasıyla bile güzel, özlenir bir şey. Bizi kucaklamak, bizi avutmak, bizi çalıştırmak, bize öğretmek in neler yapmaz. O artık bir sır değildir. Bize bir saadeti bağıran, bizi yaşamaya çağıran bir bütündür. Tavuklar bizim için yumurtluyor, bu vapuru bizim kafamız yaptı. Bu tayyarede uçan biziz. Ellerimiz ellerimizin içinde gülen, bağıran, seven, en çok seven, insanlarla dolu lokantadayız. Şimdiden sonra kahveler, buğdaylar yanmayacak. Çocuklar kalorifer olmayacak, sinemalar dolup dolup boşalacak. Zaman o zamandır."




8 Mart 2015 Pazar

Şemspare - Elif Şafak


   "Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş."

   "Demem o ki dostlar, vazgeçebilmek lazım. Eğer bir yol bizi mutlu etmiyorsa onda körü körüne sebat etmek yerine, nefsimizi kendimize rehber kılmak yerine, bırakabilmek lazım. Yazamadığımız kitapları, çekemediğimiz filmleri, geliştiremediğimiz projeleri, yürütemediğimiz meslekleri ve artık bizi sevmeyen sevgilileri bırakabilmek...

Vazgeçebilmek, bazen en güzeli!"

Elif Şafak, Şemspare adlı kitabında gazetede yayımlanan denemelerini derlemiş. M. K. Perker ise bu metinlere resimleriyle eşlik etmiş. Bir bakıma, Firarperest' in devam kitabı olarak da görebileceğimiz bu kitap, bizi yazarın iç dünyasına götürüyor. Denemelerinde, diğer kitaplarından da alışık olduğumuz Şafak' ın feminist karakterine tekrar şahit oluyoruz. Bazen onunla beraber yolculuğa çıkıyor, bazen siyasi düşüncelerine tanıklık ediyor, bazen ise çocukluğu hakkında fikir ediniyoruz.

 Elif Şafak' ın bir çok kitabı gibi oldukça sade bir dile sahip Şemspare. Buna bağlı olarak biten kitaplar listesine adını çabuk yazdırıyor. 


   Yazarın bazı görüşlerine katılmadığımı belirtmek istiyorum. Bazen fazla hırçın, bazense fazla uysal bir ruh hali içerisinde yazmış olmasından kaynaklandığını düşünüyorum ki bazen ak dediğine bazen kara diyebiliyor Şafak. Bu kitabında da bir çok çelişkiye rastlamış olmak beni biraz huzursuz etti. Buna rağmen, kendi üslubuyla şekillenmiş aforizmaları, kitabı okumak ve tavsiye etmek için yeterince geçerli bir sebep.

"Kararır gökyüzü bazen, kasvetli bulutlar kaplar semayı. Hayatın ritmi durağanlaşır, sohbetler bildikleşir, içimizde birikir yalnızlık hissi. Nasıl özleriz güneşi o zaman, griler içinde aradığımız bir tutam renk demeti. Peri tozu gibi, inceden. Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her kelime bir şemsparedir… Güneş parçası… Düşer omuzlarımıza, kar tanesi gibi usulca, yağmur gibi yıkar ruhumuzu, arındırır tozdan kirden tekdüzeliklerden… Şemspare..."